ABC Family dizilerini severek izleyen ben, kanalın denemediğim tek dizisine de el atarak görevimi tamamlamış oldum. Amerika’da yüksek sayıda ve sadık bir izleyici kitlesine sahip olan; ama bizim ülkemizde pek rağbet görmeyen The Secret Life Of The American Teenager, “Nedir, ne değildir?” diyorsanız eğer, yazının devamına buyurun.

Öncelikle dizimizin, 7th Heaven (Kalabalık ve Mutlu)‘ın yaratıcısı Brenda Hampton‘ın elinden çıktığını belirtmekte fayda var. Bir rahip ve ailesinin hayatını bizlere anlatan 7th Heaven‘dan sonra, Hampton bir gençlik dizisi çekmeye karar veriyor ve böylelikle ortaya The Secret Life Of The American Teenager çıkıyor. Ama bu dizi, hiç mi hiç alıştığımız gençlik dramaları gibi değil. Konular daha çok, toplumun ahlak yapısı üzerine kurulu ve tahmin edilebileceği gibi karakterlerin büyük bir çoğunluğu, fazlasıyla inançlı bir kesimi temsil ediyor.

2008’den beri yayın hayatına devam eden dizimiz, Mart ayında, 4. sezonda verdiği aradan geri dönecek. Pretty Little Liars‘tan sonra, kanalın en çok izlenen yapımı olan The Secret Life of the American Teenager, aslında 2,81 milyon izleyiciyle, pek de iyi bir giriş yapamamıştı. Ama zaman içinde reytingleri o denli yükseldi ki 1. sezon finali 4,50 milyon kişi tarafından seyredildi ve kanal içinde ayrı bir rekor kırdı. 2. sezon açılışı da gazını alamayıp 4,68 ile başlayınca, dizinin uzun bir müddet daha bizimle olacağını anladık.

Sıra geldi konuya…Lisenin sönük kızlarından olan Amy, okulun asi ve popüler çocuğu Ricky ile aynı yaz bando kampına gider. Herkesin Ricky’nin peşinden koştuğu bir topluluk için, oğlumuzun Amy ile ilgilenmesi onun hoşuna gitmiştir. Ama ne var ki Ricky tam bir zamparadır. Bunun sonucunda da yatarlar ve Amy ilk seferinden hamile kalır. Ailesine bu durumu açamayacağını düşünen kızımız, okulda bunu en yakın arkadaşlarına söyler. Ama bilenler sadece onlarla sınırlı kalmayacaktır.Kısacası 15 yaşında hamile olan bir kızın hikayesini bizlere sunuyor dizimiz.

Karakterlerin üzerinden konuyu anlatmaya devam edelim.
GENÇLERİMİZ

Amy: 
Baş karakterimiz Amy, yukarıda da bahsettiğim gibi 15’inde hamile kalan kızımız. Derslerin sorumluluğu yetmezmiş gibi bir de karnındaki çocuğun stresine girmiş halde görüyoruz kendisini daha çok.Karakterimize, bu sene George Clooney ile birlikte yer aldığı sinema filmi The Descendants ile Golden Globe adayı olan genç oyuncumuz Shailene Woodley hayat veriyor. Kızımızı daha önce The O.C. ve Crossing Jordan‘da da seyretmiştik.

 

Ricky: 
Okulun popüler ve sorumsuz çocuğu Ricky’ye gelelim. Kızların kalbini kırmakta üstüne adam tanınmayan karakterimizi Daren Kagasoff canlandırıyor.Oyuncuyu ne dizi öncesinde, ne de dizi sırasında başka bir yerde seyredemedik. Tek deneyimi, hala yer almakta olduğu The Secret Life of the American Teenager.

 

 

Ben: 
Okulumuzun aynı Amy gibi popüler olmayan bir karakteri. Zengin bir ailesi olan Ben, aynı zamanda da Amy’ye aşık. Tabii ki Amy’nin durumundan da habersiz.Karakterimizi, Ken Baumann canlandırıyor. Oyuncumuz, diziye devam ederken bir yandan da Castle‘da 3 bölümlüğüne yer almış.

 

 

Grace: 
Okulun ponpon ve fazlasıyla muhafazakar kızı. Ailesi bir çok yönden ona kısıtlamalar getiriyor; ama, kızımız da bu durumdan mutsuz sayılmaz. Aynı okulda bulunduğu Jack ile bir ilişki içerisinde.Megan Park‘ı görüyoruz bu rolde. Kendisi, Entourage‘dan Happy Endings‘e kadar bir çok diziye tek bölümlük konuk olmuş.

 

 

Adrian: 
Genç bayanlarımız arasında, cinsellik yönünden rahat davranan tek kızımız Adrian. Annesi tarafından büyütülen karakterimiz, çapkın olduğu kadar derslerine de gereken önemi gösteriyor.Karakterimizi, Francia Raisa canlandırıyor. Oyuncumuzu daha önce bir kaç dizi ve televizyon filminde, küçük rollerde seyretmişiz.

 

 

Jack: 
Grace’in sevgilisi ve okuldaki popülaritesi gayet yüksek. Aynı onun gibi tutucu bir hristiyan ailesinden gelen karakterimiz, bir yandan da Grace’ten yapmaya hazır olmadığı şeyler bekliyor.Karakterimizi, daha önce polisiye dizi Cold Case‘e bir bölüm konuk olmuş olan Greg Finley canlandırıyor.

 

 

Ashley: 
Ashley, Amy’nin kendinden 2 yaş küçük olan kız kardeşi. Asosyalliği ve kalın ses tonuyla dikkat çeken karakterimiz, bana kalırsa dizinin en güzel bayanı.Ashley karakterine, daha önce hemen hemen hiç tecrübesi olmamış diyebileceğimiz India Eisley hayat veriyor. Aynı zamanda kendisi, aktör Alexander Martin‘in de yarı kardeşiymiş.

 

 

Lauren: 
Amy’nin en yakın iki arkadaşından birisi. Pek öne çıkan bir karakter olduğu söylenemez. Hakkında bilinen şeyler, bir ağabeyi olduğu ve tutucu bir aileden geldiği. Amy’nin durumunu ailesi öğrenince, Amy ile görüşmesini istemeyeceklerini düşünüyor.Karakteri canlandıran Camille Winbush, daha önce 5 sezon boyunca süren The Bernie Mac Show‘un kadrolu oyuncusuymuş. Onun haricinde, Grey’s Anatomy‘ye de konuk olmuşluğu var.

 

Madison: 
Amy’nin diğer yakın arkadaşı. Lauren gibi hakkında kayda değer şeyler bildiğimiz de söylenemez. Sadece, okulun arka planda kalmış, pek tarafından tanınmayan bir öğrencisi olduğunu görüyoruz.Karakterimizi Renee Olstead canlandırıyor. Kendisi daha önce, 4 sezon boyunca süren Still Standing‘ten tanıyabilirsiniz.

 

 

Henry: 
Amy’ye aşık olan Ben’in en yakın arkadaşı. Uzun yıllardır, kendi gibi Asyalı olan Alice ile beraber. Gördüğümüze göre de Alice’le ikisi, Ben’in evinden çıkmıyor.Henry olarak seyrettiğimiz Allen Evangelista daha önce, Nickelodeon dizilerinden Zoey 101‘de 12 bölüm boyunca yer almış.

 

 

Alice: 
Henry’nin sevgilisi ve Ben’in bir diğer yakın arkadaşı. Hemen hemen her konudaki istatistikleri bilip ukalalıklarıyla dikkat çekiyor.Daha önce 24: Conspiracy adlı mini dizide yer almış olan oyuncumuz Amy Rider, erken iptal olan Big Shots‘a da konuk olmuş.

 

 

 

Tom: 
Grace’in down sendromlu erkek kardeşi.Luke Zimmerman tarafından canlandırılıyor.

 

 

 

 

Dizide gençlerimiz kadar anneler ve babalar da yer alıyor.
EBEVEYNLERİMİZ

Anne: 
Hamile kızımızın annesi Anne, kendini evine ve çocuklarına adamış bir kadın.Karakterimize, Molly Ringwald hayat veriyor. Kendisi The Breakfast Club ile iyice parlayıp 80’lerde bayağı bir popülerleşmişti. Ama ne yaptı ne ettiyse, 90’larda iyice düşüşe geçti. Tabii bunda kendi payı da yok değil. Pretty Woman‘da Julia Roberts‘ın rolünü, Ghost‘ta Demi Moore‘un rolünü, Blue Velvet‘te de Laura Dern‘in rolünü reddedince anca böyle dizilerde anneyi babayı oynasın. =) Doğuştan kızıl saçlı hanımımızın eski halinden bir şey kaldığını da söyleyemeyeceğim.

 

George: 
Hamile kızımız Amy’nin babası olan George, mobilya işiyle uğraşıyor.Karakterimizi, Mark Derwin canlandırıyor. Oyuncumuz daha önce, 24 ve Boston Legal dizilerinde konuk olarak yer almış. Ayrıca, Life with Bonnie adlı sitkomda da kadrolu oyuncuymuş.

 

 

 

Kathleen: 
Grace’in aynı kendi gibi dini bütün annesi. 2 çocuğu ve aşık olduğu bir kocası var.Karakterimize Josie Bissett hayat veriyor. Hiç kuşkusuz, en iyi hatırlandığı rol, uzun yıllar boyunca devam eden Melrose Place‘in Jane’i. Oyuncumuz, Valerie‘ye ve Melrose Place 2009‘a da konuk oldu.

 

 

Marshall: 
Grace’in babası, aynı ailenin diğer üyeleri gibi inançlı ve bunun doğrultusunda yaşamını sürdürmeye çalışıyor.Doktor olan Marshall’a, Smallville‘den 90210‘ya, Nip/Tuck‘tan Desperate Housewives‘a, hatta Hot in Cleveland‘da bile yer almış olan karizmatik oyuncu John Schneider hayat veriyor.

 

 

Leo: 
Ben’in, kendini “Sosis Kralı” ilan eden babası. Ünlü bir sosisli zincirinin sahibi olan babamız; karısı hayatını kaybettiği için bekar. Hâliyle de oğlu Ben ile birlikte yaşıyor.Karakterimize, The Sopranos izleyicilerinin yakından tanıyacağı ama Call Me Fitz‘e de 4 bölüm konuk olmuş olan Steve Schirripa hayat veriyor. Oyuncumuz, kendine ait 3 tane de kitap çıkartmış.

 

Yazının alttaki kısmı, gelecek bölümlerde diziye konuk olacaklar ya da kadroya katılacaklarla ilgili ispiyon içerir!!!

Dizimizin kabarık oyuncu kadrosu, elbette ki bununla sınırlı değil. Diziye ilerleyen bölümlerde de çokca tanıdık sima katılıyor. Dizide genel olarak 2 bölüm oynayıp gitmek adet olmadığı için, bu isimlerin bir kısmını bazen sezonda 5 kere görüyoruz; bazense 2 bölümde bir.İlk olarak True Blood‘dan aramıza katılan iki güzelden bahsedeyim. İlki, Adrien’ın annesi Cindy’yi oynayan Paola Turbay. İkincisi de vampir Pam’imiz Kristin Bauer. Onu da Jack’in annesi olarak seyrediyoruz.Bunların yanı sıra; yine başka bir HBO dizisi olan OZ‘da kadrolu olarak yer almış olan Ernie Hudson, Adrian’ın babası Ruben olarak Philip Anthony-Rodriguez, Sex and the City‘den Ben Weber, Showtime‘ın The Big C‘sinden bildiğimiz Reid Scott ve 7th Heaven ailesinden Lucy’yi canlandıran Beverley Mitchell ve Ruthie’ye hayat veren Mackenzie Rosman da ilerleyen bölümlerde göreceklerimiz arasında.

Gelecek bölümlere dair oyuncu ispiyonu bitti!!!

Diziyle ilgili yorumuma gelecek olursam eğer, çok da ahım şahım bir şey değil diyerek başlayabilirim. Gençlerin oyunculuğu gerçekten çok ama çok kötü. Hatta, şimdiye kadar hiçbir Amerikan dizisinde bu kadar kötü oyunculuk görmedim bile diyebilirim. Hikaye zaten klasik, yeni bir şeyler vermiyor. İlerleyiş olarak gayet yavaş. Dizideki karakterlerin hemen hemen hepsi muhafazakar ve bu da ister istemez gelişecek olayları engelliyor (en azından gençlik dizileri için). Dizide en çok geçen kelime muhtemelen “seks” ve en çok kurulan cümleler: “Evlenmeden seks yapmayalım, annem kızar, babam kızar.” Hatta bazen olaylar, “Biz yattık, o yüzden tanrı bizi cezalandırıyor”a kadar gidiyor.Benim diziye başlama sebebim, 7th Heaven oyuncularını tekrar seyredebilmek, Molly Ringwald‘a ne olmuş görebilmek ve son kalan ABC Family dizisini de seyredip merakımı gidermekti. Yukarıda saydığım, bana göre kötü olan durumlara rağmen bayıla bayıla olmasa da izlemeye devam ediyorum bölümlerini. “Peki, seyretmeyenler bir şey kaybeder mi?” derseniz, hayır diyorum.

Müziği, Molly Ringwald tarafından seslendirilen kısa jenerik