Harry Potter serisinin sevgili yazarı J.K. Rowling, serinin kitaplarını yazmayı bitirdikten sonra farklı işlere yöneldi ve başka romanlar yazmaya da başladı. Hatta yetişkinlere yönelik yazdığı The Casual Vacancy mini dizi olarak BBC ekranlarına geldi.

Rowling’in elinden çıkan işlerden birisi de polisiye roman serisi Cormoran Strike oldu. Hatta “Robert Galbraith” takma ismiyle ilk kitabı yayınlayan yazarın kitap raflarda yerini aldıktan bir süre sonra gerçek kimliği ortaya çıktı. Ama yine de Galbarith’in ismiyle kitaplarını yazmaya devam ediyor ve şimdiye kadar üç polisiye roman yazdı. Dördüncü roman da yolda geliyor.

BBC One Cormoran Strike serisinin haklarını alarak onu da dizi yapmayı ihtimal etmedi ve ağustos sonunda ilk kitaptan uyarlama sezon ekran karşısına geldi. Hatta üç bölümlük ilk sezonun bitişinin hemen ardından ikinci kitaba dayanan iki bölümlük sezon geldi. Üçüncü kitaba dayanan iki bölümlük üçüncü sezon ise 2018 yılında izleyici karşısında olacak.

Not: Roman serisinin ilk iki kitabı ülkemizde Pegasus Yayınları tarafından yayınlandı.

Roman serisinin ve haliyle dizinin merkezinde iki ana karakter bulunuyor.

  • Cormoran Strike: Annesi öldükten sonra askere yazılıp Afganistan’a giden Strike, yaralanıp döndükten sonra özel dedektiflik yapmaya başlamış. Ünlü bir rock starın gayrımeşru çocuğu, babasıyla ilişkisi yok ama arada üvey kız kardeşiyle görüşüyor. Bürosu Londra’da.
  • Robin Ellacott: İşçi bulma kurumu vasıtasıyla Cormoran için bir haftalığına sekreterlik yapmaya gelen karakterin çalışma süresi uzamaya başlıyor. Dedektifliğe ilgisi olan Robin aldığı davalarda ona yardım da ediyor. Matthew Cunliffe isminde bir erkek arkadaşı var.

Dizinin başrollerini Tom Burke ve Holliday Grainger paylaşıyor. Matthew karakterini ise Kerr Logan canlandırıyor.1) The Cuckoo’s Calling (Guguk Kuşu)

Karla kaplı bir gecede, ışıltılı hayatıyla magazin haberlerinin gündeminden düşmeyen güzeller güzeli manken Lula Landry evinin balkonundan düşüp hayatını kaybeder. Tüm deliller intiharı işaret ederken Lula’nın ağabeyi John, cinayet şüphesiyle Özel Dedektif Cormoran Strike’ın kapısını çalar.

Eski bir asker olan ve hem fiziksel hem de psikolojik olarak büyük yaralar alan Cormoran Strike bir dönüm noktasındadır. Lula’nın ölümünün ardındaki gerçeği araştırmak, bir yandan sorunlarıyla boğuşurken tamamen dibe batmaması için bir umut olur. Fakat şüpheler ve ipuçları bir araya gelmeye başladığında Strike bu gizemin, içinden çıkılmaz bir labirente dönüşeceğinin farkına varır…

Guguk Kuşu Mayfair’in sakin sokaklarını, Doğu Yakası’nın barlarını ve Soho’nun canlılığını yansıtan bir atmosferde, Londra’nın derinliklerindeki gizemi ortaya çıkartıyor.2) The Silkworm (İpek Böceği)

Roman yazarı Owen Quine ortadan kaybolunca karısı Leonora, özel dedektif Cormoran Strike’ın kapısını çalar. Leonora ilk başta kocasının ara sıra yaptığı gibi birkaç günlüğüne uzaklaşmak istediğini düşünmüş ve Strike’tan da onun bu kez nerede olduğunu bulmasını istemiştir. Ancak Strike, kayıp yazara ait izlerin peşine düştüğünde işlerin o kadar da basit olmadığını anlaşılır. Owen Quine son yazdığı ve basılması için uğraştığı romanında, yayıncılık dünyasından ve yakın çevresinden birçok kişiyi betimlediği korkunç karakterler yaratmıştır. Eğer roman yayınlanırsa birçok kişinin hayatı kitapta yazılanlar yüzünden alt üst olacak, çirkin sırlar ortaya dökülecektir. Dolayısıyla Owen Quine’i öldürmek isteyebilecek pek çok şüpheli vardır…

Kısa bir süre sonra Strike, yazarın cesedini en soğukkanlı insanın bile midesini bulandıracak halde bulduğunda akıl almaz cinayeti kimin işlediğini ortaya çıkarmak ve cinayet sebebini anlamak için amansız bir arayış başlar. Bu büyük, tehlikeli bulmaca aynı zamanda Strike’ı daha önce karşılaşmadığı kadar çetin bir katille karşı karşıya getirecektir…Strike, hem polisiye roman olması hem de Rowling’in elinden çıkmasıyla zaten ilgimi çeken bir seriydi. Üçüncü romanın Türkçe baskısı bekletmeye devam ederken araya dizisinin girmesi güzel oldu tabii.

Ne derece iyi uyarlandığı tabii ki tartışılır ama ben başrollerin düzgün seçimler olduğunu düşünüyorum. Karakterlere ve diziye alışması fazla uzun sürmüyor. Her ne kadar anlatımın herkese cazip gelmeyebileceğini düşünsem de ben sorun yaşamadım. Ellerinden geldiğinde sade bir yola sapmışlar. Sezonlar iki ve üç bölüm sürdüğünden hikayeyi sündürme gibi bir durum da yok, saatlik bölümlerle üstesinden geliyorlar. Kitap uyarlaması olduğundan elbette hepsinin düzgün bir sonu var ve birbirlerinden bağımsızlar denebilir.

İlk sezonun kurbanı daha ilgi çekiciydi, katilini bulmak pek zor olmadı. İkinci sezonda ise çözüme giden yol daha karışık ve cazipti aslında. Üçüncü sezonu ayırmamalarını tercih etsem de itiraz edecek değilim. Vakti geldiğinde onunla da görüşürüz nasılsa.

Strike üzerine diyeceklerim bu kadar. Genel anlamda türü sevenler için tavsiye bir dizidir. J.K. Rowling’e sevgiler, size iyi seyirler…