Bancroft, İngiliz yapımı bir suç draması. ITV’de yayınlanmış. 2 sezon süren dizinin 4 bölümden oluşan ilk sezonu 2017 yılı sonunda, 3 bölümden oluşan ikinci sezonu 2020 yılı başında izleyici karşısına çıkmış. İlk sezonun bölümleri 45’er dakika uzunluğunda. İkinci sezon finali de 45 dakika uzunluğunda ama diğer 2 bölümü 60’ar dakika.

Kate Brooke (Ice Cream Girls), dizinin yaratıcısı konumunda. Ona yazar masasında Ben Morris eşlik etmiş. İlk sezonu John Hayes, ikinci sezonu Lawrence Gough yönetmiş. İlk sezonda Francis Hopkinson ve Phil Collinson, ikinci sezonda Catherine Oldfield, Patrick Schweitzer ve Simon Meyers eşlik etmişler Brooke’a ayrıca yapımcı koltuğunda.

Elizabeth Bancroft isimli bir polis dedektifi var hikayemizin merkezinde. Gözü pek, soğukkanlı, hırslı bir kadın. İşinde başarılı. Hayatını polisliğe adamış. Meslektaşları tarafından saygı gören, güvenilen biri. Yakın zamanda da terfi almayı, birim amiri Alan Taheeri (Art Malik) emekli olunca birimin başına geçmeyi beklemekte. Son dönemde şehirde terör estiren Kamara çetesine savaş açmış durumda ve basında göz önünde ayrıca.

Karaktere Stay Close, Broadchurch, Atlantis, Monroe, Cutting It ve Mistresses gibi dizilerden tanıdığımız Sarah Parish hayat veriyor.

Katherine Stevens isimli hevesli, genç ve tecrübesiz bir dedektif, amiri Cliff Walker (Adrian Edmondson) tarafından çözülememiş dava dosyalarıyla ilgilenmek üzere görevlendiriliyor. 27 sene öncesine ait çözülememiş bir cinayet davasına yoğunlaşıyor Stevens. Laura Fraser (Lily Sacofsky) isimli genç ve güzel bir kadın evinde 18 adet bıçak darbesiyle öldürülmüş 1990 senesinde ama katili bulunamamış.

Stevens, bu davayı araştırmaya başlamasıyla birlikte Bancroft’un dikkatini çekiyor. Bancroft, genç bir polismiş söz konusu cinayet gerçekleştiği dönemde. Bu davanın yeniden araştırılmaya başlanması Bancroft’u ciddi seviyede rahatsız ediyor. Hayatında her şeyin yolunda gittiği, terfi almak üzere olduğu bu süreçte gömülü gerçeklerin gün yüzüne çıkmasını istemiyor.

Yapayalnız bir hayat süren Katherine Stevens karakterinde Game of Thrones, Love, Nina ve The White Queen gibi dizilerden aşina olduğumuz Faye Marsay‘ı izleme fırsatı yakalıyoruz.

Thirteen dizisinden anımsanabilecek Charles Babalola, Kamara operasyonu kapsamında Bancroft’un ekibinde yer alan Andy Bevan isimli genç dedektife hayat veriyor. Hem özel hayatında hem de mesleğinde pek güven vermeyen bir adam olan Andy, evli olmasına rağmen Stevens ile bir yasak ilişki yaşamakta.

Moonhaven, Lucky Man, Hope Street ve The Night Of gibi dizilerden anımsanabilecek Amara Karan, adli tıpta görevli bir doktor olan ve Stevens’a Laura Fraser davasında yardımcı olan Anya Karim karakterine hayat veriyor.

Finding Alice, Rome, The White Princess, Tess of the D’Urbervilles ve In the Flesh gibi dizilerden anımsanabilecek Kenneth Cranham, 1990 senesinde Laura Fraser davasından sorumlu dedektif konumundaki Charlie Haverstock karakteriyle karşımıza çıkıyor. Bancroft’un eski çalışma arkadaşı olan Haverstock, şu anda emekli. Bir tekerlekli sandalye yardımıyla yaşamını sürdürmekte.

Happy Valley ve Wolfe gibi dizilerden anımsanabilecek Adam Long, Bancroft’un birlikte yaşadığı ve oldukça yakın bir ilişkisinin olduğu oğlu Joe Bancroft karakterine hayat veriyor. Bir hastanede fizyoterapist kendisi.

Kadroda ayrıca Lee Boardman (The Trouble with Maggie Cole), Ryan McKen (Zomboat!), Anjli Mohindra (The Lazarus Project), Shameem Ahmad, Jacqueline Boatswain, David Avery, James Quinn, Yemisi Oyinloye ve Charlotte Hope (The Spanish Princess, Game of Thrones, The English Game) gibi isimler mevcut.

Dizinin ilk bölümünü izledim ve yeterli buldum. Fraser hikayesi ilk sezonu götürür gibi görünüyor. Kamara hikayesinin çok ilgimi çektiğini söyleyemem ama. Charlotte Hope takviyeli, Bancroftların ana-oğul ilişkisini daha fazla öne çıkaracak gibi gözüken 2. sezondan da umutluyum nedense.